Değişen dünya atmosferik olaylar ve sosyoekonomik yaşamın ağırlığı geçim şartları ile toplum değer yargıları da değişmeye başladı, en başta aileler birbirinden çalışma şartlarından birbirlerinden koparak, her biri ayrı yerlerde hatta ayrı ülkelerde bile çalışmaya başladı, bunun sonucu gözden ırak gönülden ırak olunca sevgi bağları da kopmaya yüz tuttu veya azaldı
Toplum olarak gelirlerimizden fazla lüks yaşama düştük, özellikle bankalara borçlandık, öyle ki ödeyemeyeceğimiz miktarlarda, ödeme dengelerimiz bozulunca, uykusuz geçen geceler sinir sistemlerimizi bir hayli yıprattı. Hele birde işimizi kaybetmişsek düştüğümüz durum gerçektenden çok sinir bozucu bir durum yarattı,böyle bir yaşamda insanlar nasıl sinirli olmasınlar ki.
Devletten maaş alanlar nispeten daha rahatlar, şöyle veya böyle geçinmeye çalışıyorlar. Ya işsiz ve güçsüz kalanlar ne yapsınlar ki Bir yandan lüks içinde yaşayanlar bir yanda karnını doyuramayanlar, evine ailesine iyi bir yaşam sunamayanlar, her gün parasızlıktan geceleri uyku uyuyamayanlar nasıl sinirli olmasınlar ki
Ancak bunun çaresi var mı dersek Bunun çaresi; öncelikle bu durumumuza kaderimiz deyip sineye çekmek, ekmeğimizi taştan çıkarmak için kendimize uygun olsun olmasın, evimize ekmek götürmek için gelir getirici işlerde çalışmak zorunda olduğumuzdur. Karınca kararınca yaşam savaşı vererek yaşamaya çalışmamızdır. Çünkü hukukun egemen olduğu ülkelerde bunun başka yolu yoktur
Dünyaya gelişimizden itibaren eğer geçen evrede talih yüzümüze gülmemişse ne gelir ki elden. Yalnız unutmayalım ki bu dünya kimseciklere baki değildir ve bir gün geldiğinde zenginin de fakirin de bu dünyaya veda edeceğidir, herkes kaderine razı olmak zorundadır
Zaman ve ekonomik şartlar insanları öylesine allak bullak etti ki, herkes kendi sorunları ile baş başa kaldı. Sorunlarının içinden çıkamayanlar, her gün stres içinde bir yaşamla sinirli bir toplum olup çıktık Bir yanda işsizlik bir yanda ücret azlığı ve aile içi tartışmalar sonucu en ufak lafları bile kaldıramaz hale geldik yapılacak en güzel şey ise böylesi durumlarda hiç olmazsa birbirimize anlayış göstermektir. Çünkü en büyük sorunların bile bir birimimize göstereceğimiz sevgi ve saygı ve anlayışla bu olumsuz durumlarımızın halledilebileceğidir Her zaman tepelere bakarsan asla mutlu olamazsın Sevgi ve saygılarımla
Seviyorum diye adamıştım ömrümü
Dalında açan bir beyaz tomurcuk güle
Her gül gibi onunda dikenleri vardı elbet
Ama ben görememiştim ne çare
Çünkü delicesine aşıktım o tomurcuk güle
Tutup ta koklamaya dahi kıyamazdım
O tomurcuk gülümü bir gün bile
Her sabah seyrederken o gülümü
İsterdim kimsecikler dokunmasın ona
Her gün durmaksızın dua ederdim tanrıma
Kimsecikler koparmasın dalından diye
Oysa o göremez ve nereden bilecekti
Ona olan hislerimi ve aşkı sevdamı
Bir gün yine bir bahar sabahı idi
Onu yanından geçerken tanımıştım
Henüz açmıştı dalında gonca gülüm,
O an tutuluverdi şu dilim söyleyemedi
Ona olan kalbimdeki aşkı sevdamı
Ama bilmiyordu ki gülün ömrü az olduğunu.
Yine bir gün sabah erkenden kalkıp
Özlemle görmeye gittim beyaz gülümü,
Birde baktım ki dalında yoktu o beyaz gülüm
Koparmışlardı onu da dalından ne yazık ki
Dedim ki, kim bilir kimlerin elindeydi o gülüm
Kimbilir hangi sevgiliye sunulmuştu masalarda
Kimbilir hangi şairlere ilham veriyordu şiirlerde
Bir zamanlar gözümden hiç gitmeyen o güzelliğiyle
İşte o an bir aşk masalı gibi bitiverdi o efsane aşkımız
Artık o bahçelerde yine kalıverdim yapayalnız.
Bülbülü şeydaya dönüverdi şu virane kalbim
Gülünü kaybetmiş bülbül misali döndüm bir deliye
bu gecenin son yazısı hepinize saygılarımı sunarım allah yar ve yardımcımız olsun
ladik akdağ sukaltun madran doğal kaynak suhisar sukızılcık madran susam ulusugecek doğal kaynak subozdoğan madran suayba sureşadiye doğal kaynak sunysa madran suyamanlar suyensu doğal kaynak sukarlık suizmir suözsubadem suberrak sugüneşsuegesubozdağ nil suuludağ kirazlı yayla suçine topçam madran subillur sudanone şaşal suşırlan suanfora subozdağ nil sutuna suaqualife subeysulabranda sudanone hayat susersubahçepınar suyıldız su